Bu, iki açıdan önemliydi. Birincisi, çevreci hibrit teknolojisinin bilinirliğini artırmak, yaygınlaştırmak ve çevre bilincini üst düzeye taşımak. İkincisi ise bu bilinci gelecek nesillere aktarmak için çalışmaları 360 derece sürdürmek. Geldiğimiz bu noktada yaptığımız araştırmalar memnuniyet ve tavsiye oranlarının yüzde 90’ları aştığını gösteriyor. Çok kısa sayılabilecek bir zamanda büyük bir yol kat etmişiz.
Bugün kullanıcılar yakıt tüketimi, çevresel faktörler, sessiz ve konforlu bir sürüş için hibritleri tercih ettiklerini belirtiyorlar. Bunun yanında; hibrit teknolojisini tercih edenler, geçmişte otomatik vitesli araçlara geçtikten sonra tekrar düz vitese dönmeyenler gibi bundan sonra da hibrit dışında araç kullanmayacaklarını da ifade ediyorlar. Çok değil, bundan 7-8 yıl önce halkımızın büyük bir çoğunluğu hibritin ne olduğunu pek bilmiyordu. Çalışmalarımızla hibriti her mecrada anlattık ve bu seviyeye ulaşarak başarımızı taçlandırdık. Böylelikle markamız ile birlikte diğer markaların da önünü açmış olduk.”
Bozkurt ayrıca, normal araçlara göre daha maliyetli durumda bulunan elektrikli ve hibrit araçların vergisel düzenlemelerle daha erişilebilir fiyatlarda olması halinde bu araçlara daha fazla bir yönelme olacağını da kaydederek “Avrupa'da, elektrikli ve hibrit araçlara yönelimde devlet teşvikleri önem kazanıyor. Fransa ve Norveç gibi ülkelerde düşük vergilendirmeyle, Almanya’da araç alımında nakit desteğiyle hibrit ve elektrikli araçlar teşvik ediliyor. Bu konunun devletimiz tarafından titizlikle ele alınacağına inancım tam.” diye konuştu.